9-10 Eylül tarihlerinde odamız binasında olağan kongremizi üyelerimizin yoğun katılımı ile gerçekleştirdik. Meslektaşlarımız, Elazığ Eczacı odası yönetimi için 2 yıl süre ile ekibimize görev verdiler. Tüm meslektaşlarımıza içtenlikle teşekkür ederiz. Ekibimiz ile birlikte meslektaşlarımın teveccühüne layık olmak için var gücümüzle çalışacağımızı belirtmek isteriz. 

Halkımızın en çok güven duyduğu mesleklerden biri olan Eczacılık mesleği kadim ve saygın bir meslektir. Maalesef son dönemlerde eczaneler piyasa koşullarına göre orta ölçekli işletme olmaktan çıkıp ,küçük ölçekli işletmeler haline gelmiştir. Personel maliyetleri,SSK primleri,kira vs gibi giderlerin artışları,gelir artışlarının çok üzerinde olmakta ve bu durum bir çok meslektaşımızı her geçen gün iflasın eşiğine doğru sürüklemektedir. Şu an son derece zor şartlar altında çalışan  bir çok meslektaşımız ilaç hizmetini aksatmamak adına büyük bir özveri ile hizmetlerine devam etmektedir. 

Ülkemizde İlaç Fiyat Kararnamesi (İFK) denilen bir olgu var. Güncel verilere  göre şu an euro 30 TL civarı iken,kararnameye göre ilaçta euro kuru yaklaşık 14 TL civarı olarak hesaplanıyor. Yaklaşık 150’nin üstünde ilaç şu an piyasada bulunmuyor. Piyasada ilaç yokluğunun en temel sebebi bu fiyat kararnamesidir. Özellikle yabancı firmalar bu euro kurundan ülkemize ilaç getirmek istemiyorlar. Son zamanlarda bazı firmalar Türkiye piyasasından bazı ilaçları çekme kararı aldılar. Yine son yıllarda dünyada  bulunan bir çok yeni molekül, ilaç firmalar tarafından Türkiye’ye getirilmiyor. Halkımız bu yeni nesil ilaçlardan mahrum kalmaktadır. Bu konu üzerine gerekli mercilerin bir an önce düzenleme yapması ve bu yeni nesil ilaçlarının halkımızın hizmetine sunulması gerekmektedir. 

Sosyal güvenlik kurumunun ödeme sistemi yüzünden vatandaşlara ciddi miktarda fiyat farkı çıkmaktadır. Maalesef bu durum vatandaşın ilaca erişimini zorlaştırmaktadır. Çocuklarda sık kullanılan 104₺ olan ateş düşürücü bir şurup için SGK’nın ödediği 34₺,vatandaşın ödediği rakam yaklaşık 60₺’dir. Bu durumun bir an önce düzeltilmesi ve vatandaşlarımızın bu ilaç fiyat farklarından kurtulması gerekmektedir. Devletimizin asli görevlerinden biri olan vatandaşımızın sağlığını korumak noktasında,gerekli önlemlerin bir an önce alınmasını eczacılar olarak talep etmekteyiz. 

 İlaç son derece stratejik bir üründür.Şu an ilaçta özellikle kanser,kan ürünleri,insülin gibi bir çok ilaçta dışa bağımlı bir durumdayız. Bu konuda yerli sanayiye destek verilmesi ve ülkemizin bir an önce kendine yeter seviyeye gelmesi gerekmektedir. 
 Bu yıl Fırat üniversite bünyesinde eczacılık fakültesi açılmış ve öğrenci kabulüne başlamıştır. Şehrimize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ederim. Bu yıl açılan fakültelerle birlikte fakülte sayımız 63  ve yıllık öğrenci kontenjanı 4740 olmuştur. Mezun olacak gençlerimizin istihdam alanları için çalışmalar yapılması gerekmektedir. Kamu hastaneleri, Özel  hastaneler,Evde bakım birimlerin,Shçek,Cezaevi ilaç birimleri gibi  ilacın olduğu her yerde,ilaç konusunda  uzman olan eczacıların,istihdam edilmesi gerektiğine inanıyoruz. 

Son olarak Kamu Eczacılarımızın sorunlarına değinmek isterim. Özellikle covid ve deprem dönemlerinde tüm diğer sağlık çalışanları gibi büyük özveri ile çalışan eczacılarımızın özlük hakları konusunda ciddi iyileştirmelere ihtiyaçları vardır. Sağlık Bakanlığı tarafından stratejik personel sayılan ve 5 yıllık bir eğitim sonucu mezun olan eczacılarımız kamuda diğer değerli meslek gruplarımız olan doktor ve diş tabipleri ile eşdeğer özlük haklarına sahip olmalıdır. Bu konuda hem Türk Eczacıları Birliği nezdinde hem de Sağlık Bakanlığı nezdinde girişimlerimiz devam etmektedir. Ümit ediyorum ki kamu eczacılarımız da en yakın zamanda hak ettikleri özlük haklarına kavuşacaklardır. 

Tüm vatandaşlarımıza sağlık ve mutluluk diliyorum.

ECZ. UĞUR ÇELİK